Gerçek Kişinin ölümü, gaipliğine karar verilmesi ve ölüm karinesi sonucu malvarlığının hak ve borçları ile birlikte kime nasıl paylaştırılacağını düzenleyen hukuk dalına miras hukuku denir. Ayrıca, miras hukuku paylama sırasında doğacak hukuki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanacak kuralları düzenler.
Miras hukuku oldukça ayrıntılı düzenlenmiştir. Çünkü, ölüm insan hayatının bir parçasıdır. Bunun yanında, Anayasa’nın 35. maddesine göre “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir ve bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.” Bu nedenle, her insan ömründe bir kez de olsa miras hukuku alanına giren hukuki işlemlerle muhatap olacaktır.
Terekenin mirasçılar arasında nasıl paylaştırılacağının tespiti, saklı pay hesaplanması ve aşağıda bahsedeceğimiz birçok işlemin tespiti ve çözümünde hukuki yardım ve danışma alınan avukata halk arasında miras avukatı denmektedir.
Mülkiyet hakkının korunması ve devamlılığını sağlayan miras hukuku düzenlemelerini oldukça karmaşık olduğundan ve mirasçılar arasında genelde ihtilaf çıktığından hak kaybına uğramamak adına miras hukuku alanında çalışan bir avukat ile dirsek temasında bulunmak gerekmektedir.
Kimler mirası reddedebilir? Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılar ve vasiyet alacaklıları mirası reddedebilir. Mirasın reddi kişiye sıkı sıkıya bir haktır. Şarta veya vadeye bağlanamaz ve mirasçı olduğunun öğrenilmesinden itibaren 3 ay içinde sözlü ya da yazılı şekilde reddedilebilir. Bunun yanında, açıkça borca batık durumda olan tereke kendiliğinden reddedilmiş sayılır ve kabulü için talep gerekir.
En çok karşılaşılan miras dava türleri