Kasten Yaralama Suçu Cezası Türk Ceza Kanununda düzenlenmiş olup şu şekildedir:
Madde 86- (1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. <Böylelikle kanun koyucu kasten yaralama suçunun hafif şeklini düzenlemiştir.>
Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı altı aydan az olamaz. Kasten yaralama suçu cezası :
- a) Üstsoya, altsoya, eşe, boşandığı eşe veya kardeşe karşı,
- b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
- c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
- d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
- e) Silahla,
- f) (Ek:14/4/2020-7242/11 md.) Canavarca hisle, İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında, (f) bendi bakımından ise bir kat artırılır.
Her bireyin acıdan ve ızdıraptan bağışık olma hakkı vardır. Kasten yaralama suçu ile bireylerin ; vücut bütünlüğü ve kişilerin acı çektirmeyi amaçlayan muamelelerinden korunması amaçlanmıştır.
Türk Ceza Kanununun 86. maddesinin ilk fıkrasında suçun basit hali düzenlenmiştir. Buna karşın maddenin üçüncü fıkrasında görüleceği üzere ağırlaştırıcı nedenlerden bahsedilmiştir.
Kasten adam yaralama suçunda mağdur üzerinde kalıcı olmasa dahi bir tahribat kalması gerekmektedir. Bu yüzden tokat atma , ittirme , yakadan tutma , saç kesme gibi eylemlerin gerçekleştirilmesinde kasten yaralama suçunun oluştuğu kabul edilemez. Buna ilişkin tokat atma eyleminin hakaret suçuna sebebiyet vereceği ile ilgili bazı Yargıtay kararları bulunmaktadır.
NETİCESİ SEBEBİYLE AĞIR YARALAMA SUÇU
TCK madde 87’de ise Neticesi Sebebiyle Ağır Yaralama Suçu düzenlenmiştir. Suçun işlenmesiyle mağdurda duyularından ya da organlarından biri kalıcı olarak zayıfladıysa , konuşmasında sürekli nitelikte zorluk yaşanıyorsa , Yüz kısmında sabit bir iz kalmış ise, mağdurun hayatını tehlikeye düşürecek bir duruma sokulursa ya da hamile bir mağdurun erken doğum yapmasına sebebiyet verirse TCK madde 86’da düzenlenen kasten yaralama suçu cezası 1 kat arttırılır. Neticesi sebebiyle ağır kasten yaralama suçunu düzenleyen TCK madde 87’nin devamı ise şu şekildedir:
(2) Kasten yaralama fiili, mağdurun;
- a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
- b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
- c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
- d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
- e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine, Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde beş yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde sekiz yıldan az olamaz.
(3) Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır.
(4) Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, yukarıdaki maddenin birinci fıkrasına giren hallerde sekiz yıldan oniki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Görüldüğü üzere TCK madde 87’de yaralama suçunun ağır ve özel halleri düzenlenmiştir. Bu hallerin sınırlı sayıda düzenlenmiş olduğundan kabulle başkaca meydana gelen tahribatlar bu madde kapsamında değerlendirilemez. Failin ağır neticeden sorumlu tutulabilmesi için en azından ağır neticeye ilişkin taksirle hareket etmesi gerekir. Örneğin mağdurun gözüne yumruk atan fail, mağdurun görme kaybı yaşayabileceğini öngörmek durumunda olduğu için neticesi sebebiyle ağır kasten yaralama suçundan sorumlu olmalıdır.
Kasten Yaralamanın İhmali Davranışla İşlenmesi
Kasten yaralama suçu icrai ya da ihmali suretle işlenebilir. Yaralamanın ihmali suretle işlenmesi halinde öngörülen ceza kasten yaralama suçu cezası gibi değildir. TCK madde 88 / 1’e göre failin cezasından hatırı sayılır bir oranda indirim yapılmaktadır. Hüküm metni şu şekildedir:
Madde 88-(1) Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte ikisine kadar indirilebilir. Bu hükmün uygulanmasında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesine ilişkin koşullar göz önünde bulundurulur.
Kasten Yaralamaya Teşebbüs
Kasten yaralamaya teşebbüs failin yaralama suçuna elverişli araç ile başlamış ancak fiilini tamamlayamamış olması halinde ortaya çıkmaktadır. Ancak doktrinde yaralama suçunun nitelikli halleri için teşebbüsün mümkün olmayacağı yönünde kabul bulunmaktadır. Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bir kararına göre mağdura taş atan ama isabet ettiremeyen sanık hakkında silahla kasten yaralama suçundan ceza tayin edilen kararı bozmuş ve sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı yönünde görüş ifade edilmiştir.
Kasten Yaralama Suçu Zamanaşımı
Dava zamanaşımı süresi TCK madde 66/1-e’ye göre 8 yıldır. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin meydana gelmesi halinde dava zamanaşımı süresi en fazla 12 yıldır.
Nitelikli halin düzenlendiği TCK madde 87/1-2 hallerinde zamanaşımı süresi suçun işlendiği tarihten itibaren 15 yıldır.
Kasten Yaralama ile Ölüm Meydana Gelmesi
Bu konuda doktrinde birbirinden farklı görüşler bulunmaktadır. Netice bakımından ağırlaşan suç ile ölüm meydana gelmişse ve failin ölümde en azından taksiri bulunmakta ise taksirle yaralama ya da taksirle öldürme suçlarından sorumlu tutulmalıdır.
Taksirle Yaralama
Taksirle yaralamada fail mağdurun bedeninde bir yaralama oluşturmayı amaçlamaz. Taksirle yaralamanın sebebi failin göstermesi gereken dikkat ve özeni göstermemesidir. Taksirle yaralama suçunun düzenlendiği madde metni şu şekildedir:
Madde 89- (1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. (2) Taksirle yaralama fiili, mağdurun; a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına b) Vücudunda kemik kırılmasına, c) Konuşmasında sürekli zorluğa, d) Yüzünde sabit ize, e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına, Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır. (3) Taksirle yaralama fiili, mağdurun; a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, d) Yüzünün sürekli değişikliğine, e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine, Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır. (4) Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (5) Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.
Sanığın kırmızı ışığa rağmen hız kesmemesi ile meydana gelen kazada sanık hakkında bilinçli taksirle yaralamaya neden olması sebebiyle hüküm kurulması gerekirken taksirin göz önüne alınmadan fazladan ceza verilmesi bozmayı gerektirir. (Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2012/4970 E., 20212/26664 K.)
Yargı Kararları
- Mağdurun uğradığı saldırı sonucu organlarından birinin işlevini yitirmesi ve kemik kırığı oluşması hadisesinde sanığa kemik kırığına neden olmayı düzenleyen hüküm fıkrasından ceza tayini yapılamaz.
Mağdurun yaralanması sonucu organlardan birinin işlevinin yitirilmesi ile birlikte kemikte kırık meydana gelmiştir. Bu sebeple TCK’nın 87/2-b ve 87/3. maddesinde ayrı ayrı yaptırımlara bağlanan iki ayrı sonuç meydana gelmiştir. Bu durumda sanık hakkında sadece en ağır cezayı gerektiren sonuçtan dolayı cezalandırılması gerektiği ayrıca 5237 sayılı TCK’nin 87/3. maddesinden TCK’nin 87/1-2. maddesine atıfta bulunulmadığı da gözetilerek, TCK’nin 86/1, 87/2-b maddelerinin uygulanması ile yetinilmesi gerekirken ayrıca TCK’nin 87/3 maddesinin de uygulanması suretiyle fazla ceza verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Yargıtay Kararı – 3. Ceza Dairesi., E. 2014/26807 K. 2015/4993 T. 11.2.2015
- Mağdurun gözüne yumruk atarak gözlüğünü kıran sanık hakkında yalnızca mala zarar verme suçundan ceza verilmelidir.
Mala zarar verme suçu için öngörülen hapis cezasının yaralama suçuna göre üst sınır yönünden daha ağır olduğu gözetilerek;
Sanığın, katılanın gözüne yumruk atarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaralanmasına ve gözlüğünün kırılmasına sebep olduğu olayda bir fiil ile kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarının oluşması sebebi ile, TCK’nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı gereğince bir fiil ile birden farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren sanığın bunlardan en ağır cezayı gerektiren ve meydana gelen suçların en ağırı olan mala zarar verme suçundan hüküm kurulmasıyla yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, ayrıca kasten yaralama suçundan da hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Yargıtay 8. Ceza Dairesi E. 2019/13440, K. 2020/445, Tarih 09.01.2020
- Sanıkların mağdura karşı çekpas sapı ile yaralama suçunu işledikleri olayda çekpas, silahla yaralama suçuna sebebiyet verdiği için ağırlaştırıcı neden göz önüne alınarak karar verilmelidir. (Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2012/29598 E., 2013/32165 K.)