Türk Silahlı Kuvvetleri’nde faaliyet gösteren askeri personellerin tabi olduğu disiplin hukuku 6413 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’na dayanmaktadır. 6413 sayılı Kanunun öznesi subaylar, astsubaylar, uzman erbaşlar, sözleşmeli erbaş ve erler, erbaş ve erler ile askeri öğrencilerdir.
Genel anlamda disiplin diyince bile birçok insanın aklına ilk olarak Türk Silahlı Kuvvetleri gelmekte askeriye adeta disiplin ile bağdaştırılmaktadır. Bu nedenle disiplin hukukunun Türk Silahlı Kuvvetleri’nde anlamı özel bir yere sahiptir.
Esasında Türkiye’de her erkeğin zorunlu askerlik hizmetine tabi tutulması ile her erkek yurttaş dolaylı da olsa Askeri Disiplin Hukukunun muhatabı olmaktadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’na göre Disiplin;
Kanunlara, nizamlara ve âmirlere mutlak bir itaat ve astının ve üstünün hukukuna riayet demektir.
Askerliğin temeli disiplindir.
Disiplinin muhafazası ve idamesi için hususi kanunlarla cezai ve hususi kanun ve nizamlarla idari tedbirler alınır.
Disiplin Cezaları için ise Aynı Kanunun 18. maddesine göre:
– Amir; maiyetine disiplini bozan fiil ve hareketlerinden dolayı disiplin cezaları verir.
Disiplin cezalarının mahiyeti ve verilmesi usulü hususi kanundaki hallere göre tayin ve tesbit olunur. denmektedir.
Disiplin Cezaları Nelerdir?
Subay, Astsubay, Uzman Erbaşlar ile Sözleşmeli Erbaş ve Erler hakkında uygulanabilecek disiplin cezaları şunlardır:
- Uyarma
- Kınama
- Hizmete kısmi süreli devam
- Aylıktan kesme
- Hizmet yerini terk etmeme
- Oda hapsi
- Silahlı Kuvvetlerden ayırma
- Disiplin ceza puanına bağlı ayırma cezası
1- Uyarma Cezası
Uyarma cezası 1(bir) ceza puanına karşılık gelmektedir. Uyarma cezasına neden olabilecek eylemler aşağıdaki gibidir:
- Emri mütalaa etmek
- Görevde kayıtsızlık
- Hizmet dışındayken amir veya üste saygısızlık
- Mesai çizelgesine uymamak
- Kılık ve kıyafeti bozuk olmak
- Usulsüz müracaat veya şikâyette bulunmak
- İsraf etmek
- Saygısız davranmak
- Başkalarını kötülemek
- Askeri nezaket kurallarına uymamak
- Hizmet haricinde yalan söylemek
- Selamlama yapmamak
- Zamana riayet etmemek
- Mesai dışında aşırı alkol kullanımı
- Görev dönüşü tekmil vermemek
- Kişisel ve çevre temizliğine dikkat etmemek
- Kendini geliştirmede yetersiz kalmak
2- Kınama Cezası
Kınama cezası 1,5 ceza puanına karşılık gelmektedir.
- Amir veya üste nezaketsizlik
- Meslek etiğine aykırı davranışta bulunmak
- Küfürlü konuşmak
- Askeri silsileyi bozarak hareket etmek
- Uygun olmayan hitaplarda bulunmak
- Sorumluluktan kaçmak
- Askeri eşyayı uygun kullanmamak
- Sağlığın korunması kurallarına uymamak
3- Hizmete Kısmi Süreli Devam
Hizmete kısmi süreli devam cezası 2 ceza puanına karşılık gelmektedir.
- Üste saygısızlık
- Görev yerini izinsiz terk etmek
- Temaruz
- Uygunsuz davranışlarda bulunmak
- Ketum davranmamak
4- Aylıktan Kesme
Aylıktan kesme cezası 3 ceza puanına karşılık gelmektedir.
- Amire saygısızlık
- Yalan söylemek
- Hizmetle ilgisi olmayan emir vermek
- Maiyetinin gözetiminde ihmal göstermek
- Ayrımcılık yapmak
- Yasak edilen yerlere girmek (Resmi üniforma ile genelev, kumarhane, bar gibi yerlere gidilmesi)
- Kayırma talep etmek
- Maiyetinden hediye kabul etmek
- Hizmetteyken siyasi içerikli konuşmak
- Yasaklanmış faaliyetlere katılmak
- İzinsiz olarak garnizonu terk etmek
- Ulaşım güvenliğini ihlal etmek
5- Hizmet Yerini Terk Etmeme
Hizmet yerini etmeme cezası 3,5(disiplin amiri tarafından verilirse) ve 4,5 (disiplin kurulu tarafından verilirse) ceza puanına karşılık gelmektedir.
- Emre itaatsizlik
- Kısa süreli kaçmak (7 günü aşmayacak şekilde kaçmak ve mesaiye gitmemek)
- İzin süresini geçirmek (6 günü aşmayacak şekilde izin süresini aşmak)
- Hizmete mahsus eşyaya zarar vermek (Kasten, ihmalen veya tedbirsizlik nedeni ile)
- Hediye istemek veya borç almak
- Maiyetinin disiplinsizliği hakkında soruşturma yapmamak
- Asta kötü muamele yapmak (Eziyet etmek…)
- Nöbet talimatına aykırı hareket etmek
- Hoşnutsuzluk yaratmak
- Tahrik (Başkalarını menfi eylemler için teşvik etmek)
- Sarhoşluk (Göreve sarhoş gelmek ya da görevde içki içmek)
- Kumar oynamak (Askeri mahal içinde)
- Yasak edilen malzemeyi bulundurmak (Emirle yasaklanan telefon bilgisayar gibi aletleri bulundırmak)
- İzinsiz üyelik (Spor kulüpleri, dernek, vakıf üyeliği)
- Disiplin cezasının yerine getirilmesine karşı gelmek
- Kavga etmek
- Askerî kimliğini, görev veya faaliyetlerini izinsiz açıklamak
6- Silahlı Kuvvetlerden Ayırma
Aşırı borçlanmak ve borçlarını ödeyememe (Birtakım borçlar hariç olmak üzere borçlanmaya meyilli olmak)
- Ahlaki zayıflık (İçki kumar gibi toplumun genel ahlakına aykırı davranışlar)
- Hizmete engel davranışlarda bulunma
- Gizli bilgileri açıklamak (Devletin iç güvenliği gibi konularda açıklama yapmak)
- İdeolojik veya siyasi amaçlı faaliyetlere karışmak (Siyasi partilere girmek vb)
- Uzun süreli firar etmek (İzin süresini geçirmek)
- Disiplinsizliği alışkanlık hâline getirmek (Alınan disiplin cezalarına rağmen ıslah olmamak)
- İffetsiz bir kimse ile evlenmek veya böyle bir kimse ile yaşamak
- Gayri tabii mukarenette bulunmak
- Terör örgütleriyle ilişkisi olmak (Terör örgütüne yardım, yataklık, propaganda)
7- Oda Hapsi
Oda hapsi 4 (disiplin amirleri verirse) – 4,5 (disiplin kurulu verirse) ceza puanına karşılık gelmektedir.
Disiplin Cezalarının İptali İçin Neler Yapılabilir?
Disiplin cezasının disiplin amiri tarafından yapılan disiplin soruşturması işlemi doğrultusunda verilmesi halinde ilgili cezanın tebliğ edilmesini izleyen 2 iş günü içinde bir üst disiplin amirine itiraz edilmesi gerekmektedir. Yapılacak bu itiraz 3 gün içinde karara bağlanır.
Disiplin cezasının disiplin kurulu tarafından verilmesi halinde ise cezanın tebliğini izleyen 5 iş günü içinde disiplin kurulu kurulan komutan veya askeri kurum amiri muteriz disiplin cezası muhatabı ile bir üst komutanlığın disiplin kuruluna itiraz edilir.
İtirazı değerlendiren disiplin subayı 5 iş günü içinde değerlendirme ve mütalaa hazırlayıp disiplin kuruluna sevk işlemini yapar. Disiplin kurulu ise ilgili itiraz hakkında 15 gün içinde itirazı karara bağlar.
Disiplin Cezalarına Karşı Dava Açma Hakkı
İtirazları yerinde görülmeyenler 6413 Sayılı Kanun kapsamında disiplin cezası alanlar belirtmiş olduğumuz disiplin cezalarına karşılık idari yargı yolunda belirlenen süreler içinde İptal Davası açabilir.
Disiplin cezasına karşı iptal davası görevli ve yetkili mahkemede dava dilekçesi marifeti ile ikame edilir. Bu aşamada her türlü delille savunma yapılırken aynı zamanda mahkemece re’sen araştırma ilkesi gereğince eksikliklerin celbi sağlanır.
Karşı yan idarece dava konusu disiplin cezasının haklılığı hakkında cevap dilekçesi sunulur.
Mahkemece; disiplin soruşturmasının ve disiplin cezasının usule ve esasa uygun olup olmadığı denetlenerek somut olayın şartları, ilgili hukuki düzenlemeler ve içtihatlar göz önüne alınarak karar verilir.
Askeri Disiplin Cezalarında Takdir Hakkı
Disiplin cezası verilirken hukukun temel evrensel ilkeleri de dikkate alınarak
- Ölçülü,
- Adaletli ve
- Hakkaniyetli olunması öngörülmüştür.
Kanun, disiplin cezaları verilirken takdir hakkının kullanımında bu hakkın kullanımı için mutlaka bir gerekçe belirtilmesini düzenlemiştir.
Bu gerekçelerde
- Suçun işleniş biçimi,
- Zaman ve yer,
- Askeri hizmete olumsuz etkisinin ağırlığı,
- Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı,
- Kast / taksir ayrımı
- Önceki disiplin sicili,
- Disiplin suçu işleyen askeri personelin samimi kabulü ve gösterdiği pişmanlık gibi her somut olayın koşullarına göre özel olarak değerlendirilmektedir.
Bir disiplin suçu nedeni ile birden fazla disiplin cezası verilebilir mi?
Hayır. Bir eylem nedeni ile yalnız tek bir disiplin cezası verilebilir.
Bir disiplin suçu birden fazla disiplinsizlik içermesi nedeni ile birden fazla disiplin cezası verilebilir mi?
Hayır. Eğer bir eylem birden fazla disiplinsizliğe sebebiyet vermiş ise disiplinsizlik için öngürülen en ağır ceza verilmektedir.
Bir disiplin suçu için ayrıca idari yaptırım uygulandı ise yahut ceza mahkemelerinde dava açıldı ya da adli ceza verildi ise ayrıca disiplin cezası da verilebilir mi?
Evet, başka kanunlar doğrultusunda idari soruşturma ya da cezai soruşturma, cezai yaptırım uygulansa da 6413 sayılı Kanun kapsamında da disiplin cezası verilebilir.
Askeri personelin bahis ve kumar oynaması disiplin cezası gerektirir mi?
Tek başına kumar oynamak askeri personelin disiplin cezası almasını gerektirmez. Ancak askeri mahal içerisinde sanal bahis, sanal kumar ve kumar oynanması hizmet yerini terk etmeme cezasının verilmesini ve 3,5-4,5 disiplin ceza puanı almasını gerektirir.
Buna ek olarak bahis ve kumar borçlarından dolayı borçlarını ödemede aciz hale düşen askeri personel hakkında Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası da verilebilmektedir.
Disiplin Cezalarında Hukuki Yardımın Önemi
Disiplin cezası hukuken geçerli bir nedene dayanmasalar dahi itiraz yoluyla kaldırılana ya da mahkeme tarafından iptal edilene kadar geçerlidir.
Disiplin cezalarında erken müdahale ile bir an önce hukuki yardımın alınarak savunma yapılması ilerde yargı yolunda yapılacak savunmaların tutarlılığı açısından hayati öneme sahiptir. Bu nedenle hukuki süreç içinde meydana gelebilecek her türlü hataların minimize edilmesi amaçlanır.
Askeri disiplin hukuku özel kanunlarla düzenlenmesi nedeni ile devlet memurlarının disiplin hukukundan ayrışmaktadır. Askeri personelin kariyerinin muhafaza edilmesi, hak kayıplarına karşı tedbir alınması, dezavantajlı konumda bulunan askeri personelin idareye karşı haklarını koruması yalnızca avukat yardımı ile mümkündür.
Disiplin Cezaları ile İlgili Yargıtay Kararları
- DANIŞTAY 12. DAİRE Esas : 2017/2289 Karar : 2020/539 Tarih : 24.01.2020
Dava… Bölge Komutanlığı emrinde idari işler astsubayı olarak görevli olan davacının 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetler Disiplin Kanunu’nun 8. maddesi ve 19. maddesinin (a) fıkrası uyarınca tesis edilen “iki gün hizmet yerini terk etmeme disiplin cezası” ile cezalandırılmasına ilişkin 29/05/2015 tarihli ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır. Dosyaya sunulan doktor raporlarından; davacının psikiyatrik sorunları olduğu, kendisine “karışık anksiyete ve depresif bozukluk” teşhisi konduğu, bu teşhis doğrultusunda defalarca istirahat raporu verildiği, yakınmalarının sosyal ve mesleki stresörler sonucu oluştuğu, sorunları ile baş etmekte zorlandığı ve işlevselliğini yitirdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; dava konusu disiplin cezasına konu olan; verilen emirleri yerine getirmeme, havale edilen işleri, haklı bir gerekçesi olmaksızın uzun süre bekletme eylemleri gerçekleşmiş dahi olsa, davacının iradesi dahilinde olmadığı, kasti olarak hareket etmediği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, davacının üzerine atılı disiplin suçunu işlediğinin, her türlü şüpheden uzak, somut, kesin, yeterli ve inandırıcı delillerle, tam bir vicdani kanaat oluşturacak şekilde ortaya koyamayan eksik soruşturmaya dayanılarak tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
- DANIŞTAY 12. DAİRE Esas : 2021/5571 Karar : 2023/5312 Tarih : 26.10.2023
06/09/1961 tarih ve 10899 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliği’nin 86. maddesinde; ”Asker, kendisinden beklenen vazifeleri hakkıyle yapabilmek için yüksek ahlâk ve kuvvetli maneviyata sahip olmalıdır. Her askerde bulunması lâzım gelen ahlakî ve mânevi vasıflar şunlardır: h. İyi ahlâk sahibi olmak: Askerin ahlâkı ve yaşayışı kusursuz ve lekesiz olmalıdır. Asker, esrarkeşlikten, sarhoşluktan, yalancılıktan borçtan ve kumardan, dolandırıcılıktan, ahlâksız kimselerle düşüp kalkmaktan, hırsızlıktan, yağmadan, yakıp yıkmaktan ve sair bütün fenalıklardan sakınmalıdır. Bunlar vazifenin yapılmasına mâni olurlar, yaşayışı, sıhhati, azim ve cesareti bozar; namusu, lekeler, manevi şahsiyeti öldürür ve her biri ayrı ayrı cezaları üstüne çeker. ….” düzenlemesine yer verilmiştir.
2011 yılında davacının evinde, eve getirdiği bir kadın, aynı birlikte görev yapan arkadaşı Üçvş. S. Y. ve kız arkadaşı, Üçvş. M. A., Kd. Çvş. Ö. F. B. ve kız arkadaşı olduğu ve salonda bir süre alkol alarak eğlendikleri, davacının sarhoş olan kadını odasına götürdüğü ve ilişki yaşadığı, ilişki esnasında S. Y. ve M. A.’nın iç çamaşırlı olarak odaya geldiği ve kendisini izlediği, M.A.’nın yaşanan ilişkiyi cep telefonuna kaydettiği, S. Y. ve M. A.’nın davacının kız arkadaşı ile birlikte grup seks yaşamayı teklif ettiği, davacının “ilişkimi bitirip banyoya gittiğimde grup seks yapın” dediği, sonrasında S.Y. ve M. A.’nın davacının kız arkadaşıyla aynı anda ilişki yaşamaya başladığı, bir süre sonra kadının ayıldığı ve kendisine tecavüz edildiğini fark edip bağırmaya başladığı, “siz ne biçim insanlarsınız” diye küfürler ettiği ve telefonla arkadaşını aradığı, daha sonra arkadaşlarının geldiği ve gece geç saatte kadını alarak ayrıldıkları hususunun, olay tarihinde evde bulunan Kd. Çvş. Ö. F. B. tarafından da doğrulandığı, Ö. F. B.’nin ifadesinde grup yakınlaşmaların M. A. tarafından cep telefonu ile kaydedildiği hususunun da belirtildiği, davacının sonradan inkar etmiş olduğu soruşturma kapsamında verdiği ilk ifadesinde, bu olayı tamamıyla doğruladığı, 21/10/2014 tarihinde disiplin kurulunda verdiği sözlü savunmasında da “ben bayanla ilişkiye girdim, ben duşa girdim odaya girdiğimde kız kapıyı kilitlemişti, ne oldu diye sorduğumda sarhoş olan arkadaşlarım odaya girmeye çalışmış…. … odaya girmeye çalışmış.” şeklinde doğruladığı, soruşturma kapsamında ifadesine başvurularak olayı doğrulayan şahısların da askeri personel olduğu, bir kimsenin kendisini suçlandıracak şekilde yalan ifade vermiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, başka bir olayla ilgili olarak da Üçvş. C. A.’nın ifadesinde astı olan davacının evinde, G. isimli kadınla ve akrep kadın rumuzlu kadınla ilişki yaşadığını, davacının İ. ismindeki kadınla 2 erkek 1 kadın olacak şekilde grup seks ilişkisi yaşadıklarını kendisine ve mesaide birçok personele anlattığını ve ilişki görüntüsüyle çıplak fotoğrafları davacının bilgisayarından kendisine izlettiğini bildirdiği, soruşturma kapsamında ulaşılan bilgilerle ihbarda ismine yer verilen bazı kadınların çok sayıda askeri personel ile irtibatının olduğu, bu personelden davacının da aralarında bulunduğu bazılarının yoğun istihbarata karşı koyma zafiyeti (grup seks, eş değiştirme vs.) taşıdığı belirlenmiştir.
İdare Mahkemesi kararında, Anayasa Mahkemesinin 11/05/2017 tarih ve 2016/443 başvuru numaralı bireysel başvuru kararına atıf yapılarak, işbu davaya konu eylemlerin davacının mesleki faaliyeti ile ilgisi olmayan, mahremiyet alanına dahil özel hayat eylemleri olduğunun anlaşıldığı gerekçesine yer verilmişse de; bahsedilen dosyadaki maddi olaya ilişkin eylemlerin mahiyeti ve ağırlığı itibarıyla yukarıda bir kısmı özetlenen davacının aynı birlikteki arkadaşlarıyla yaşadığı ilişkiler, olayların vahameti, evini birlik arkadaşlarına cinsel ilişki yaşamaları için kullandırdığı hususları bir arada değerlendirildiğinde; davacının zafiyetinin istihbari olarak Türk Silahlı Kuvvetlerine zarar verebilecek nitelikte olduğu görüldüğünden, özel hayat sınırlarını aştığı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin hem manevi şahsiyetine hem de kurumsal işleyişine ve güvenliğine zarar verdiği açıktır.
(Kaldırılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi T:17.04.2015,E.2014/1467, K.2015/626
Asta yönelik olarak küfürlü konuşmanın hoşnutsuzluk yaratmak disiplinsizliğine değil, 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu‟nun m.16/1(c)‟de yer alan küfürlü konuşmak disiplinsizliğine vücut vereceği…
- DANIŞTAY 12. DAİRE Esas : 2020/978 Karar : 2023/6873 Tarih : 19.12.2023
Şırnak’ta uzman Çavuş olarak görevini yapmaktayken davacının aşırı alkol almaları ve kavga etmeleri neticesinde, TSK’nın itibarını zedeledikleri, istihdam edildikleri kadro görev yerlerinde ve davranışlarında askerlik mesleği değerlerini sergilemede yetersiz kaldıkları, TSK mensubuna yakışmayan davranışlar sergiledikleri, bölgenin terör bölgesi olması nedeniyle TSK personeline olan güvenin sarsılmasına yol açabilecek ve beraberinde güvenlik zaafiyeti oluşturabilecek tutum ve davranışlar sergiledikleri, personelin Türk Silahlı Kuvvetlerindeki hizmete yabancılaştığı,… Bakılan uyuşmazlıkta, dava konusu işlemin yasal dayanağını oluşturan kanuni düzenlemenin Anayasa Mahkemesinin yukarıda anılan kararıyla iptal edildiği ve bu kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı 10/06/2022 tarihinden 9 ay sonra, 10/03/2023 tarihinde yürürlüğe girdiği anlaşıldığından; Anayasa’nın 153. maddesinde yer alan, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olduğuna dair hüküm ile Danıştayın yerleşmiş içtihatlarıyla istikrarlı bir şekilde belirtildiği üzere, Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanmış hükümler dikkate alınarak çözümlenmesinin, Anayasa’nın üstünlüğü ve hukuk devleti ilkesine aykırı olacağı hususu göz önünde bulundurulduğunda, Anayasa’ya aykırılığı nedeniyle iptal edilmiş olan Kanun hükmü dayanak alınarak hazırlanan Uzman Erbaş Yönetmeliği’nin 13. maddesi hükümlerine göre davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davanın reddine karar veren İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü, İdare Mahkemesi kararının kaldırılması ve dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerine bulunmamakta ise de, sözü edilen husus sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.